geçende bir rüya gördüm

uyumamaya çalışıyorum gecelerce ayrılmak zor geliyor dünyadan uğraşıyorum ama hep yeniliyorum kendi sonsuzluğumu görüyorum, yalnızlığımı korkuyorum, üşüyorum sonra insanlar kıçın açıkta kalmıştır diyor ama gerçeği yalnız ben biliyorum rüya ölümün kardeşidir.

Saturday, November 27, 2004

ölüm

ilk rüyanın böyle olmasını istemezdim ama böyle:
çok uzun süren bir cinayet işliyorum. öldürdüğüm kişi bir kız ve sürekli olarak tanıdığım insanlar arasında değişiyor, ama kim olduklarını hatırlayamıyorum. bir sebeple öldürmem gerekiyor ve elimde bir bıçak var ama bir türlü başaramıyorum. bıçağı saplamak yerine orasını burasını kesip duruyorum. önce bileklerini kesmeye çalışıyorum sonra şah damarını ama sanki bıçak kör ya da ben cesaret edemiyorum bastırmaya ve tam olarak kesemiyorum. yavaş yavaş kanıyor her yeri. kız ölemiyor bir türlü ve gıkını bile çıkarmıyor sadece acıklı gözlerle bakıyor bana. acı çekmesini istemiyorum ama acısına son da veremiyorum. arada yanımızdan -burası geniş pencereli bir koridor- insanlar geçiyor ve ben her seferinde "tanrım bu da gördü, şu da gördü diye" endişeleniyorum, hepsini öldürmem mi gerekir acaba diye düşünüyorum. sonra kızı alıp başka bir yere goturuyorum artık durumu kötü, ölmek üzere, en son "bana bi şarkı söylesene" diyor birkaç kere, ve ölüyor. çok üzülüyorum. hiç tanımadığım bir adam geçiyor yanımdan, uzun uzun bakıyor bana sanki tanıyormuş gibi. "nolur kimseye anlatmasın" diyorum.
bitiyor böyle.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home